Türkiye Gizem’i, sýnýfýnda yaptýðý o samimi ve içten konuþmasýyla tanýmýþtý. Önce internette ardýndan televizyonlarda fenomene dönüþtü Gizem…
“Ben bu okula ayaklarý ýslanarak geldim” diyordu. "Babam inþaat iþçisi, 6. kattan düþtü, annem benim için çalýþýrken elini kesti, sizde beni üzüyorsunuz” diye sitem ediyordu sýnýf arkadaþlarýna…
Güldük Gizem’in o samimi sözlerine…
Sonra her yerden kýrmýzý kurdeleli ayakkabýlar gönderildi…
Kýrmýzý, parlak, kurdeleli cicileri gelmiþti Gizem’in…
Evine doluþan kameralar, onu o cici ayakkabýlarla çekerken, evlerinde de þenlik vardý…
Çünkü 6 kardeþti Gizem…
Onlarca ayakkabý gelmiþti ve þimdi her kardeþin giyeceði birde ayakkabýsý olmuþtu…
Ne sevimliydin sen Gizem…
Televizyon ekranlarýna çýktýðýnda programa öðretmeninle gitmene izin vermeyen Vali Beye nede cici sitem etmiþtin…
Hepimiz güldük, hepimiz sevdik seni…
Sonra unuttuk…
Günler girdi araya ve biz seni unuttuk Gizem…
Seni de bir anlýk sevdik, güldük, acýdýk, unuttuk iþte…
Biz unuttuk ama vali Þahabettin Harput’un sözüne güvenmiþtik…
Çünkü o, kameralarýn önünde seni makamýnda aðýrlamýþ ve “her türlü sýkýntýnýzda arkanýzdayým” demiþti…
Vali Bey sahip çýkar, dedik…
Vali Bey bacasý tütmeyen o eve misafir olur dedik…
Þahabettin bey fakir dostudur, bu aileyle de çocuklarla da ilgilenir, diye düþündük…
“Kömürcüye 33 TL borcum var” diyen annenin feryadýný, bedava kömür daðýtan devletin valisi duyar diye düþündük…
Ama Gizem’in þofbenden zehirlendiði haberini duyduðumuzda gördük ki Vali Bey, “sýcak koltuðunda oturmaya devam etmiþ…”
Onu tanýyanlarýn ve sevenlerin ona verdiði güveni boþa çýkartmýþ…
Fakirliðini bu kadar aleni duyuran bir çocuða, bir aileye himaye gösterememiþ sayýn vali!
Kameralar önünde millete verdiði sözü unutmuþ…
Evet, affet bizi ki bizde unuttuk seni…
Çünkü Sayýn Valiye güvenmiþtik…
Devletin þefkat yüzünü sana ve ailene gösterir diye düþündük…
Devletin merhamet elleri sizi kucaklar diye sevinmiþtik…
Ama görüþoruz ki olmadý…
Ve seni o þirin halinle kaybettik Gizem…
Kýrmýzý kurdeleli ayakkabýlarýn þimdi mezarýnýn baþýna konulacak, üzüntüm o ki, bizim insanlýðýmýzý hangi kapýnýn önüne koyacaklar…
Ve merak ediyorum sana ve bize söz veren sayýn Vali Harput, Gizem için ve Gizemler için Bursa’da ne yaptý?
Hangi fakirin sofrasýna oturdu, þu soðuk kýþ günlerinde sýcak odasýndan çýkýpta bacasý tütmeyen ev aradý mý?
Bursa! Ey serhat þehri Bursa!
“Dicle’de bir kurt kapsa bir koyunu, sorar adli ilahi Ömer’den onu” diyen anlayýþýn insanlarý!
Þimdi Gizem’in hesabýný verir misiniz?
Fatih Bayhan